Stres Bozukluğu resmi

Stres Bozukluğu

"Stres bozuklukları" terimi, genellikle travmatik veya aşırı stresli olaylara verilen psikolojik ve fizyolojik tepkileri içeren bir dizi ruhsal bozukluğu ifade eder. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin tanı kılavuzu DSM-5'te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. Baskı) "Travma ve Stresörle İlişkili Bozukluklar" başlığı altında sınıflandırılırlar.

Bu bozuklukların temel özelliği, kişinin yaşadığı veya tanık olduğu stres verici bir olayın ardından ortaya çıkan ve kişinin uyum yeteneğini bozan belirti kümeleri olmasıdır.


Başlıca Stres Bozuklukları

1. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB - Post-Traumatic Stress Disorder - PTSD)

En bilinen stres bozukluğudur. Kişinin gerçek bir ölüm, ciddi yaralanma veya cinsel saldırı tehdidi içeren travmatik bir olayı doğrudan yaşaması, tanık olması, öğrenmesi (yakın bir aile üyesi/arkadaş için) veya aşırı düzeyde travmatik ayrıntılara maruz kalması (örneğin, ilk müdahale ekipleri) sonrası ortaya çıkar. Belirtiler genellikle olaydan bir aydan daha uzun süre devam eder.

Belirtileri:

  • Yeniden Yaşama (Intrusion): Travmatik olayın tekrar tekrar, istem dışı ve rahatsız edici anıları (flashback'ler), kabuslar, olayı hatırlatan uyaranlara karşı yoğun duygusal veya fizyolojik tepkiler.
  • Kaçınma (Avoidance): Travmayla ilişkili düşünce, duygu, konuşmalardan veya travmayı hatırlatan yer, kişi, durum gibi dış uyaranlardan sürekli kaçınma çabaları.
  • Olumsuz Biliş ve Duygu Durumu Değişiklikleri: Olayın önemli bir kısmını hatırlayamama, kendine, başkalarına veya dünya hakkında olumsuz inançlar, suçluluk veya utanç, ilgi kaybı, yabancılaşma hissi, olumlu duyguları hissedememe, geleceğe karşı umutsuzluk.
  • Uyarılma ve Tepkisellik (Arousal and Reactivity): Aşırı irkilme tepkisi, sinirlilik ve öfke patlamaları, uyku sorunları, konsantrasyon güçlüğü, hipervijilans (sürekli tetikte olma), yıkıcı veya riskli davranışlar.

2. Akut Stres Bozukluğu (ASB - Acute Stress Disorder)

TSSB'ye benzer belirtiler gösterir, ancak belirtilerin süresi farklıdır. Akut Stres Bozukluğu'nda belirtiler, travmatik olaydan sonraki 3 gün ile 1 ay arasında ortaya çıkar ve genellikle bu süre içinde düzelir. Eğer belirtiler bir aydan uzun sürerse, tanı TSSB'ye dönüşebilir.

Belirtileri (TSSB'ye benzer, ancak ayrıca şunları da içerebilir):

  • Dissosiyatif Belirtiler: Gerçek dışılık hissi (derealizasyon), kendinden kopma hissi (depersonalizasyon), travmatik olayın önemli bir kısmını hatırlayamama (dissosiyatif amnezi).
  • Yukarıdaki TSSB belirtileriyle birlikte ortaya çıkan bu dissosiyatif belirtiler, ASB için tipiktir.

3. Uyum Bozuklukları (Adjustment Disorders)

Belirgin bir stresör (travmatik olmak zorunda değil) ile ilişkili olarak ortaya çıkan duygusal veya davranışsal belirtilerdir. Stresör, ayrılık, iş kaybı, finansal zorluklar, kronik hastalık gibi yaşam olayları olabilir. Belirtiler, stresörün başlangıcından sonraki 3 ay içinde ortaya çıkar ve stresör veya sonuçları ortadan kalktıktan sonra 6 aydan fazla sürmez (kronikleşebilir de).

Belirtileri:

  • Stresörle orantısız veya işlevselliği belirgin şekilde bozan duygusal sıkıntı (depresif ruh hali, anksiyete, sinirlilik).
  • Davranışsal sorunlar (örneğin, okuldan kaçma, agresyon).
  • En az altı alt tipi vardır: Depresif duygu durumlu, anksiyeteli, karma anksiyete ve depresif duygu durumlu, davranış bozukluklu, karma duygusal ve davranış bozukluklu, belirlenmemiş.

4. Tepkisel Bağlanma Bozukluğu (Reactive Attachment Disorder)

Genellikle çocukluk döneminde, aşırı ihmal veya sosyal yoksunluk (örneğin, yeterli bakımın olmaması, sık sık bakım veren değişikliği) nedeniyle oluşan, bakım verenlere karşı belirgin olarak kısıtlı ve duygusal olarak çekingen bir bağlanma paternidir. Çocuk, bakım verenlerden rahatlık, destek veya ilgi aramaz ve bu durum belirgin bir sıkıntıya yol açar. Çocuk beş yaşına gelmeden önce ortaya çıkmalıdır.

5. Sınırsız Toplumsal Katılım Bozukluğu (Disinhibited Social Engagement Disorder)

Yine çocukluk döneminde, aşırı ihmal veya sosyal yoksunluk nedeniyle oluşan, çocuğun tanımadığı yetişkinlerle aşırı derecede rahat ve sınırsız etkileşim kurmasıyla karakterizedir. Çocuk, yabancılara karşı tipik bir çekingenlik veya korku göstermez, onlarla kolayca yakınlık kurar ve yabancılarla birlikte gitmekten çekinmez. Bu durum, gelişimsel olarak anormal kabul edilir.


Stres Bozukluklarının Nedenleri

Stres bozukluklarının gelişiminde tek bir neden yoktur; genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi söz konusudur:

  • Travmatik/Stresli Olayın Şiddeti ve Doğası: Olayın şiddeti, süresi, kişinin maruz kalma düzeyi.
  • Önceki Ruhsal Sağlık Durumu: Daha önceki travma öyküsü, anksiyete, depresyon gibi ruhsal hastalıkların varlığı riski artırır.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede ruhsal hastalık öyküsü olan kişilerde riskin daha yüksek olması.
  • Biyolojik Faktörler: Beyindeki stres tepkilerini yöneten sistemlerdeki (örneğin, hipotalamus-hipofiz-adrenal aks, nörotransmitterler) düzensizlikler.
  • Psikolojik Faktörler: Olumsuz başa çıkma stratejileri, bilişsel çarpıtmalar (kendini suçlama), düşük benlik saygısı.
  • Sosyal Destek: Olay sonrası sosyal desteğin yetersiz olması, iyileşmeyi olumsuz etkileyebilir.
  • Çocukluk Deneyimleri: Çocukluktaki ihmal, istismar, güvensiz bağlanma gibi faktörler.

Stres Bozukluklarının Tedavisi

Stres bozuklukları, tedavi edilebilir durumlardır. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya bu ikisinin kombinasyonu şeklinde ilerler.

  • Psikoterapi (Konuşma Terapisi):
    • Travma Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Özellikle TSSB ve ASB için etkilidir. Travmatik olaya ilişkin düşünce kalıplarını değiştirmeye, maruz bırakma (güvenli bir ortamda travmatik anılarla yüzleşme) ve başa çıkma becerilerini geliştirmeye odaklanır.
    • Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR): Travmatik anıların işlenmesine yardımcı olan etkili bir terapi tekniğidir.
    • Diyalektik Davranışçı Terapi (DDT): Özellikle duygusal düzensizliğin ön planda olduğu durumlarda kullanılabilir.
    • Uyum Bozukluklarında Destekleyici Terapi: Stresle başa çıkma, problem çözme becerileri ve adaptasyonu artırma üzerine odaklanır.
  • İlaç Tedavisi: Özellikle belirtiler şiddetliyse veya psikoterapiye yanıt yetersiz kalırsa kullanılabilir.
    • Antidepresanlar (SSRI'lar, SNRI'lar): Özellikle TSSB'de kaygı, depresyon, sinirlilik ve uyku sorunları gibi belirtileri hafifletmek için kullanılır.
    • Anksiyolitikler: Şiddetli kaygı veya panik ataklar için kısa süreli kullanılabilir.
    • Uyku düzenleyiciler: Uyku sorunları için.
  • Destekleyici Yaklaşımlar:
    • Stres Yönetimi Teknikleri: Derin nefes egzersizleri, meditasyon, yoga, mindfulness gibi gevşeme teknikleri.
    • Düzenli Egzersiz ve Sağlıklı Beslenme: Genel fiziksel ve ruhsal sağlığı destekler.
    • Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar veya destek gruplarından alınan destek, iyileşme sürecinde çok önemlidir.
    • Alkol ve Madde Kullanımından Kaçınma: Bu maddeler belirtileri kötüleştirebilir ve tedavi sürecini engelleyebilir.

Stres bozuklukları, kişinin yaşamını ciddi şekilde etkileyebilen ancak doğru müdahale ve destekle yönetilebilen durumlardır. Eğer kendinizde veya çevrenizdeki birinde stres bozukluklarına işaret eden belirtiler gözlemliyorsanız, mutlaka bir psikiyatrist veya klinik psikolog gibi ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım almanız önemlidir.

Hemen ara Whatsapp ara