Madde Kullanımıyla İlişkili Bozukluklar resmi

Madde Kullanımıyla İlişkili Bozukluklar

"Madde Kullanımıyla İlişkili Bozukluklar", Amerikan Psikiyatri Birliği'nin tanı kılavuzu olan DSM-5'e göre, bir veya daha fazla maddenin (alkol, uyuşturucu, bazı ilaçlar vb.) kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan bilişsel, davranışsal ve fizyolojik belirti kümelerini ifade eder. Bu bozukluklar, bireyin hayatında önemli problemlere yol açmasına rağmen madde kullanımını sürdürmesiyle karakterize edilir.

DSM-5, bu bozuklukları iki ana kategoriye ayırır:

  1. Madde Kullanım Bozuklukları (Substance Use Disorders - SUDs): Daha önceki DSM sürümlerindeki "madde kötüye kullanımı" ve "madde bağımlılığı" kavramlarını birleştirir ve tek bir spektrum bozukluğu olarak ele alır.
  2. Maddenin Yol Açtığı Bozukluklar (Substance-Induced Disorders): Maddenin doğrudan fizyolojik etkileriyle (zehirlenme, yoksunluk) veya kronik kullanımıyla tetiklenen diğer ruhsal bozuklukları (psikotik bozukluk, depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu vb.) kapsar.

1. Madde Kullanım Bozuklukları (SUDs)

Madde Kullanım Bozuklukları, kişinin madde kullanımını kontrol edememesi ve bunun sonucunda önemli sorunlar yaşamasına rağmen kullanıma devam etmesiyle ortaya çıkar. DSM-5'te 11 kriter belirlenmiştir ve bu kriterlerden belirli bir sayıda gösterilmesi, bozukluğun şiddetini (hafif, orta, şiddetli) belirler. Bu 11 kriter, 12 aylık bir süre içinde ortaya çıkmalıdır:

Kontrolün Bozulması:

  1. Maddeyi amaçlanandan daha büyük miktarlarda veya daha uzun süre kullanma.
  2. Madde kullanımını bırakma veya kontrol altına alma konusunda sürekli bir istek veya sonuçsuz çabalar.
  3. Maddeyi elde etmek, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcama.
  4. Maddeye karşı yoğun bir arzu veya istek (aşerme/craving) duyma.

Sosyal İşlevsellikte Bozulma: 5. Madde kullanımından dolayı işte, okulda veya evde önemli sorumluluklarını yerine getirmede başarısızlık. 6. Madde kullanımının neden olduğu veya kötüleştirdiği sürekli veya tekrarlayan sosyal veya kişilerarası sorunlara rağmen madde kullanımına devam etme. 7. Madde kullanımından dolayı önemli sosyal, mesleki veya eğlence aktivitelerinden vazgeçme veya bunları azaltma.

Riskli Kullanım: 8. Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda (örneğin araç kullanırken) madde kullanmaya devam etme. 9. Madde kullanımının neden olduğu veya kötüleştirdiği kalıcı veya tekrarlayan fiziksel veya psikolojik bir sorunu olduğunu bilmesine rağmen kullanıma devam etme.

Farmakolojik Kriterler (Fiziksel Bağımlılık Belirtileri): 10. Tolerans: İstenen etkiyi elde etmek için maddenin miktarını artırma ihtiyacı veya aynı miktardaki maddenin etkisinde belirgin azalma. 11. Yoksunluk: Maddenin bırakılması veya azaltılması durumunda ortaya çıkan, maddeye özgü bir yoksunluk sendromu veya yoksunluk belirtilerini hafifletmek veya önlemek için maddeyi veya benzer bir maddeyi kullanma.

Şiddet Derecelendirmesi:

  • Hafif: 2-3 kriterin karşılanması.
  • Orta: 4-5 kriterin karşılanması.
  • Şiddetli: 6 veya daha fazla kriterin karşılanması.

Madde Türlerine Göre Madde Kullanım Bozuklukları: DSM-5, belirli madde sınıflarına göre ayrım yapar. En yaygın olanları şunlardır:

  • Alkol Kullanım Bozukluğu
  • Esrar (Kannabis) Kullanım Bozukluğu
  • Uyarıcı Madde Kullanım Bozukluğu (Kokain, Amfetaminler vb.)
  • Opiyat (Afyon, Eroin, Morfin, Fentanil vb.) Kullanım Bozukluğu
  • Sedatif (Uyutucu), Hipnotik (Uyku Verici) veya Anksiyolitik (Kaygı Giderici) Kullanım Bozukluğu (Benzodiazepinler vb.)
  • Halüsinojen Kullanım Bozukluğu
  • Uçucu Madde Kullanım Bozukluğu
  • Tütün Kullanım Bozukluğu
  • Kafeinle İlişkili Bozukluklar (Sadece Zehirlenme ve Yoksunluk, "Kafein Kullanım Bozukluğu" tanısı yoktur)
  • Diğer veya Bilinmeyen Maddeyle İlişkili Bozukluklar

2. Maddenin Yol Açtığı Bozukluklar (Substance-Induced Disorders)

Bu kategori, maddelerin doğrudan farmakolojik etkilerinden kaynaklanan veya maddenin bırakılması (yoksunluk) sırasında ortaya çıkan ruhsal bozuklukları içerir. Bunlar, maddenin kullanımının veya yoksunluğunun bir sonucu olarak ortaya çıkan ve genellikle maddenin etkisi geçtikten sonra düzelen durumlardır.

  • Madde Zehirlenmesi (İntoksikasyon): Maddenin kullanımı sırasında ortaya çıkan, maddeye özgü, geri dönüşümlü bir sendromdur. Bellek, yönelim, duygu durumu, yargılama ve davranışsal işlevselliği etkileyebilir. Örneğin, alkol zehirlenmesi, kokain zehirlenmesi.
  • Madde Yoksunluğu (Çekilme): Uzun süreli ve yoğun madde kullanımının aniden kesilmesi veya azaltılması sonucunda ortaya çıkan, maddeye özgü, rahatsız edici belirtiler bütünüdür. Yoksunluk belirtileri maddenin türüne göre değişiklik gösterir ve fiziksel (titreme, terleme, mide bulantısı, ağrı vb.) ve psikolojik (anksiyete, depresyon, sinirlilik, halüsinasyonlar vb.) olabilir. Örneğin, alkol yoksunluğu, opioid yoksunluğu.
  • Maddenin Yol Açtığı Diğer Ruhsal Bozukluklar: Maddelerin doğrudan etkisiyle veya yoksunluk sırasında ortaya çıkan ancak bağımsız bir ruhsal bozukluğun kriterlerini karşılamayan durumlar. Bunlar şunları içerebilir:
    • Maddenin yol açtığı Psikotik Bozukluk
    • Maddenin yol açtığı İki Uçlu (Bipolar) ve İlişkili Bozukluk
    • Maddenin yol açtığı Depresif Bozukluk
    • Maddenin yol açtığı Anksiyete Bozukluğu
    • Maddenin yol açtığı Obsesif-Kompulsif ve İlişkili Bozukluk
    • Maddenin yol açtığı Uyku Bozukluğu
    • Maddenin yol açtığı Cinsel İşlev Bozukluğu
    • Maddenin yol açtığı Deliryum
    • Maddenin yol açtığı Nörokognitif Bozukluk

Madde Kullanım Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?

Madde kullanım bozuklukları karmaşık bir yapıya sahiptir ve birçok faktörün etkileşimiyle ortaya çıkar:

  • Genetik Yatkınlık: Ailede madde kullanım bozukluğu öyküsü olan kişilerde risk daha yüksektir.
  • Beyin Kimyası: Maddeler, beynin ödül sistemini (özellikle dopamin salgısını) etkileyerek yoğun haz ve motivasyon hissi yaratır. Bu, beynin doğal ödül döngüsünü bozar ve maddeye bağımlılığı körükler.
  • Ruhsal Hastalıklar: Depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni gibi ruhsal hastalıklar, madde kullanım bozuklukları ile yüksek oranda birlikte görülür (komorbidite). Kişiler, ruhsal belirtilerini madde kullanarak geçici olarak hafifletmeye çalışabilirler (kendi kendine ilaçlama).
  • Çevresel Faktörler:
    • Aile Ortamı: Ailede madde kullanımının olması, ebeveyn denetiminin yetersizliği, aile içi şiddet, istismar.
    • Akran Baskısı: Madde kullanan arkadaş çevresinde bulunma.
    • Sosyoekonomik Durum: Yoksulluk, işsizlik, düşük eğitim düzeyi.
    • Stres ve Travma: Yoğun stres, travmatik yaşam olayları, çocukluk travmaları.
    • Kolay Erişim: Maddelere kolay ulaşım.
  • Kişilik Özellikleri: Dürtüsellik, risk alma eğilimi, düşük benlik saygısı, stresle başa çıkma becerilerinin yetersiz olması.

Madde Kullanım Bozukluklarının Tedavisi

Madde kullanım bozuklukları, kronik ve tekrarlayıcı bir doğaya sahip olsa da, tedavi edilebilir durumlardır. Tedavinin amacı, madde kullanımını durdurmak, nüksleri önlemek, madde kullanımının yol açtığı zararları azaltmak ve kişinin yaşam kalitesini iyileştirmektir. Tedavi yaklaşımı, kullanılan maddenin türüne, kullanımın şiddetine ve kişinin bireysel özelliklerine göre değişir.

  • Detoksifikasyon (Arındırma): Maddeyi bırakma sürecindeki yoksunluk belirtilerinin tıbbi gözetim altında yönetilmesi. Bu, genellikle hastanede veya özel merkezlerde yapılır ve ilaçlarla yoksunluk belirtileri hafifletilir.
  • Psikoterapi (Konuşma Terapisi):
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Madde kullanımına yol açan düşünce kalıplarını ve davranışları tanımayı, tetikleyicileri belirlemeyi ve nüksleri önleme stratejileri geliştirmeyi hedefler.
    • Motivasyonel Görüşme (Motivational Interviewing): Kişinin madde kullanımını bırakma motivasyonunu artırmaya odaklanır.
    • Aile Terapisi: Aile üyelerinin madde kullanımının etkilerini anlamalarına ve iyileşme sürecinde hastaya destek olmalarına yardımcı olur.
    • Grup Terapisi: Benzer deneyimler yaşayan kişilerle bir araya gelmek, destek ve anlayış bulmayı sağlar.
    • 12 Basamaklı Programlar (Adsız Alkolikler - AA, Adsız Narkotikler - NA gibi): Kişilerin deneyimlerini paylaştığı ve birbirlerine destek olduğu yapılandırılmış programlar.
  • İlaç Tedavisi:
    • Yoksunluk Belirtilerini Yönetme İlaçları: Detoksifikasyon sırasında yoksunluk belirtilerini azaltmak için kullanılır (örneğin, opioid yoksunluğunda buprenorfin/nalokson veya metadon, alkol yoksunluğunda benzodiazepinler).
    • Aşermeyi (Craving) Azaltma İlaçları: Naltrekson, akamprosat, disülfiram gibi ilaçlar, bazı maddelere karşı duyulan isteği azaltmaya veya madde kullanımı durumunda hoş olmayan bir etki yaratmaya yardımcı olabilir.
    • Eş Zamanlı Ruhsal Bozuklukların Tedavisi: Depresyon, anksiyete, şizofreni gibi madde kullanımıyla birlikte görülen ruhsal bozuklukların ilaçlarla tedavisi, bağımlılık tedavisinin başarısı için kritik öneme sahiptir.
  • Destekleyici Yaklaşımlar:
    • Psikososyal Rehabilitasyon: Kişinin sosyal, mesleki ve kişisel becerilerini yeniden kazanmasına yardımcı olan programlar.
    • Sosyal Destek: Güçlü sosyal çevre ve destek ağları, iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.
    • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi teknikleri.

Madde kullanım bozuklukları, kişinin ve çevresinin yaşamını derinden etkileyen ciddi durumlardır. Ancak doğru teşhis, bireyselleştirilmiş tedavi ve sürekli destekle iyileşme mümkündür. Eğer kendinizde veya çevrenizdeki birinde madde kullanım bozukluğu belirtileri gözlemliyorsanız, mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından (psikiyatrist, bağımlılık uzmanı) profesyonel yardım almanız önemlidir.

Hemen ara Whatsapp ara