Disosiyatif Kimlik Bozukluğu resmi

Disosiyatif Kimlik Bozukluğu

Size Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) hakkında bilgi vermekten memnuniyet duyarım.


Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) Nedir?

Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB), eski adıyla Çoklu Kişilik Bozukluğu, kişinin benlik algısında, anılarında, düşüncelerinde, duygularında ve davranışlarında bozulmalarla karakterize edilen karmaşık bir ruhsal sağlık sorunudur. Bu bozukluğun temel özelliği, bireyin içinde iki veya daha fazla belirgin kimlik veya kişilik durumu bulunmasıdır. Bu kimlikler, genellikle farklı yaşlarda, cinsiyetlerde, isimlerde ve hatta farklı fiziksel özelliklerde (ses tonu, el yazısı, mimikler) olabilir ve her biri kendi başına davranır, düşünür ve hisseder.

Bu kimliklerin her birinin, kişinin davranışlarını kontrol etme yeteneği vardır ve bu kimlikler arasında geçişler yaşanır. Kişi, bu geçişler sırasında genellikle zaman ve olaylarla ilgili belleğinde boşluklar yaşar.

DKB, genellikle şiddetli ve tekrarlayan çocukluk travmaları (fiziksel, duygusal veya cinsel istismar, aşırı ihmal, terk edilme) sonucunda, beynin başa çıkma mekanizması olarak geliştiği düşünülen bir durumdur. Çocuk, dayanılmaz travmatik olaylardan zihinsel olarak kendini ayırmak (dissosiye etmek) için bu farklı kimlikleri geliştirir. Bu kimlikler, travmatik deneyimle başa çıkmak için birer "kaçış" yolu haline gelir.


Disosiyatif Kimlik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

DKB'nin belirtileri oldukça çeşitli ve karmaşık olabilir. Başlıca belirtiler şunlardır:

  1. İki veya Daha Fazla Farklı Kimlik Durumunun Varlığı: Kişide iki veya daha fazla belirgin ve birbirinden farklı kişilik veya benlik durumu bulunur. Her kimliğin kendi algılama, düşünme, hissetme ve çevreyle ilişki kurma biçimi vardır.

    • Bu kimlikler, kişi için bağımsız varlıklar gibi hissedilebilir.
    • Bazı kimlikler travmatik deneyimle ilişkili olabilirken, diğerleri günlük yaşamın stresini yönetmek için gelişmiş olabilir.
    • Kimlikler arasında genellikle ani geçişler (anahtarlama) yaşanır.
  2. Benlik Duygusunda ve Benlik Hissinde Bozulma: Kişinin kendisi, kendi düşünceleri, duyguları ve davranışları hakkında tutarlı bir benlik hissine sahip olmaması. Zaman zaman "ben kimim?" sorusunu sorma.

  3. Tekrarlayan Hafıza Boşlukları (Amnezi):

    • Kişisel Bilgileri Hatırlayamama: Özellikle günlük olayları, önemli kişisel bilgileri veya travmatik olayları hatırlayamama. Bu, sıradan unutkanlığın ötesindedir.
    • Zaman Kaybı: Bir kimliğin diğer kimliğin yaptığı şeylerden haberdar olmaması nedeniyle zaman kayıpları yaşama (örneğin, nereye gittiğini, ne yaptığını hatırlayamama).
    • Yeni Beceriler veya Bilgiler: Kişinin kendisinin öğrenmediğini düşündüğü yeni becerilere sahip olması veya bilmediğini düşündüğü bilgilere sahip olması (bir kimliğin öğrendiği bir şeyi diğer kimliğin bilmemesi).
  4. Gerçek Dışılık Hissi (Derealizasyon) veya Kendinden Kopma Hissi (Depersonalizasyon):

    • Derealizasyon: Çevrenin gerçek dışı, rüya gibi veya sisli görünmesi.
    • Depersonalizasyon: Kişinin kendi bedeninden veya zihninden kopmuş, kendisini dışarıdan izliyormuş gibi hissetmesi.
  5. Stres ve İşlevsellikte Bozulma: Belirtiler, kişinin sosyal, mesleki veya diğer önemli yaşam alanlarında belirgin sıkıntıya veya işlevsellikte bozulmaya yol açar.

Diğer Olası Belirtiler:

  • Şiddetli baş ağrıları veya diğer fiziksel ağrılar (bir kimlik diğerinin acısını hissedemeyebilir).
  • Depresyon, anksiyete, panik ataklar.
  • Yeme bozuklukları, uyku bozuklukları.
  • Kendine zarar verme davranışları (kesme, yakma gibi) veya intihar düşünceleri/girişimleri.
  • Madde kötüye kullanımı.
  • Flashback'ler (gerçek dışı bir şekilde travmatik olayı tekrar yaşıyor gibi hissetme).
  • Psikotik belirtiler (halüsinasyonlar, sanrılar) (bazı durumlarda).

Disosiyatif Kimlik Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir?

DKB'nin ana nedeni, genellikle tekrar eden, aşırı ve dayanılmaz çocukluk çağı travmalarıdır. Özellikle cinsel istismar, fiziksel istismar, ağır ihmal veya erken yaşta yaşanan şiddetli terk edilme durumları risk faktörleridir.

  • Travma ve Dissosiyasyon: Çocuk, travmatik bir durumla başa çıkmak için bir "dissosiyasyon" mekanizması geliştirir. Dissosiyasyon, bilincin, anıların, algıların veya kimliğin normal entegrasyonunda bir kopukluktur. Çocuk, travmatik deneyimi kendi ana benliğinden ayırarak, sanki bu deneyim "başka birine" oluyormuş gibi hissetmeyi öğrenir. Bu, dayanılmaz acıyı veya korkuyu kontrol altına alma ve hayatta kalma çabasıdır.
  • Gelişimsel Hassasiyet: Beynin ve kişiliğin gelişiminin en kritik olduğu erken çocukluk döneminde yaşanan travmalar, dissosiyatif kapasitenin artmasına ve farklı kimliklerin oluşmasına zemin hazırlar.
  • Bağlanma Sorunları: Güvenli bir bağlanma figürünün (ebeveyn veya bakım veren) olmaması veya tutarsız, korkutucu bağlanma deneyimleri de DKB gelişimine katkıda bulunabilir.
  • Genetik ve Biyolojik Yatkınlık: Bazı araştırmalar, dissosiyasyona karşı genetik bir yatkınlığın olabileceğini düşündürmektedir, ancak travma ana tetikleyicidir.

Disosiyatif Kimlik Bozukluğu Tedavisi

DKB'nin tedavisi genellikle uzun soluklu, karmaşık ve çok yönlüdür. Deneyimli bir ruh sağlığı uzmanı (psikiyatrist veya klinik psikolog) tarafından yürütülmelidir. Tedavinin temel hedefleri şunlardır:

  1. Güvenliğin Sağlanması ve İstikrarın Kurulması: Kişinin kendine zarar verme davranışlarını durdurmak ve güvenli bir ortam sağlamak en öncelikli adımdır.
  2. Travmatik Anıların İşlenmesi: Travmatik deneyimlerin güvenli bir terapötik ortamda işlenmesi ve bu anıların ana benliğe entegre edilmesi.
  3. Kimliklerin Entegrasyonu veya İşbirliği: Farklı kimlik durumlarının birbirleriyle iletişim kurmasını ve işbirliği yapmasını sağlamak, nihayetinde bu kimlikleri tek bir bütünsel benliğe entegre etmeye çalışmak. (Her zaman tam entegrasyon mümkün olmayabilir, ancak işbirliği ve uyum amaçlanır.)
  4. Başa Çıkma Becerilerinin Geliştirilmesi: Duygu düzenleme, stres yönetimi, kişilerarası becerileri geliştirme ve sağlıklı ilişkiler kurma.

Tedavi Yöntemleri:

  • Travma Odaklı Psikoterapi:

    • Diyalektik Davranışçı Terapi (DDT): Özellikle duygusal düzensizlik, dürtüsellik ve kendine zarar verme davranışlarıyla başa çıkmak için kullanılır.
    • Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR): Travmatik anıların işlenmesinde etkili olabilir.
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Travmayla ilişkili olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye yardımcı olabilir.
    • Psikodinamik Terapi: Travmanın köklerini ve bilinçdışı süreçleri anlamaya odaklanır.
    • Hipnoz: Bazı durumlarda, travmatik anılara erişimde veya farklı kimlikler arasında iletişimi kolaylaştırmada kullanılabilir, ancak deneyimli bir uzman tarafından yapılmalıdır.
  • İlaç Tedavisi: DKB'yi doğrudan tedavi eden bir ilaç yoktur. Ancak, eşlik eden belirtileri (depresyon, anksiyete, psikotik belirtiler, uyku sorunları) yönetmek için antidepresanlar, anksiyolitikler veya antipsikotikler kullanılabilir. İlaçlar, psikoterapiyi destekleyici bir rol oynar.

  • Grup Terapisi (Dikkatli Yaklaşım): Bazı durumlarda grup terapisi faydalı olabilirken, diğer durumlarda, özellikle başlangıç aşamalarında, bireysel terapi daha uygun olabilir.

  • Aileyi Bilgilendirme ve Destek: Aile üyelerinin bozukluğu anlamaları ve hastaya destek olmaları, tedavi sürecinin başarısı için önemlidir.

DKB tanısı ve tedavisi, özel uzmanlık gerektiren bir alandır. Eğer kendinizde veya çevrenizdeki birinde DKB belirtileri gözlemliyorsanız, konusunda deneyimli bir psikiyatrist veya klinik psikologdan profesyonel yardım almanız hayati önem taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile kişiler, travmatik geçmişleriyle yüzleşebilir, içsel bütünlüklerini yeniden kazanabilir ve daha işlevsel bir yaşam sürdürebilirler.

Hemen ara Whatsapp ara